Merhaba arkadaşlar, üzülmeyin lütfen. Ömer hocamız bizimle ve programa devam edeceğiz! Bu video aylar önce çekilmişti. O günlerde hocamızın böyle bir düşüncesi vardı ama eyleme dökme ihtiyacı duymadık. Yeni bölümler çok gecikmeden gelecek. Ömer hocamızdan herkese selamlar, sevgiler!

Hiç öyle helö höle değil ...

1

Olaya çok sathî bakıldığını düşünüyorum. Çünkü tarihte bize öyle gösterilmeye çalışılan ama denklemini sağlamayan bir "veriler ve şeyler dönüşümü sağladı" düşüncesi var ama büyük bilim adamlarının da büyük liderlerin de hatta bir şeyleri değiştirebilmiş her kişinin aslında arkasında bir toplumsal anlayış değişimi daha doğrusu daraltmadan ifade edersek toplumsal maneviyat ve inançların rayına sokuşturulması var. Toplumda yavaş ya da hızlı bazen birkaç kişinin resmen şansını zorlamasıyla veya çok yavaş bir şekilde dümeni daha önceki tecrübelerden yararlanarak yeni bir rotayla açık denize kırması var. Eğer geçmiş birikimleri ve inanç biçimlerini, yaşadığımız toplumu anlamayı başarırsak; yeni bir rotayı, başkalarını taklitten kurtularak kendi bulduğumuz bir rotayı takip etmesini bilirsek; sen, ben, o yani aramızdan biri şansını zorlarsa değişimin eşiğindeyiz demektir. Düşünmek işe yarar.

Ömer Aygün ne güzel bir insansınız. Sizi dinleyebildiğimiz için çok şanslıyız.

Sanayi devrimini öğretmek yerine galapagos antartikaya git demek...

Bu programın bitmemesi üzerine oy kullanma hakkım var mı??? Lütfen bitmesin 😔

ellerinize sağlık, devamını sabırsızlıla bekliyorum.

önceye gitsek medeniyete ne katabilirdik ile alakalı Dr. Stone diye bir anime var hemen " helö helö anime" demeyin sevebilirsiniz

Programın bitişi çok garip bir şekilde oluyor. Ömer hocanın biteceğinden hiç haberi yokmuş gibiyken İlker Canikligil'den "görüşmek üzere" anonsu geliyor.

Ömer Aygün klasik düşünce okulu kanalında perşembe günleri saat 21de canlı yayın interaktif Aristotales Logos'u anlatıyor

çok sevindim gerçekten Ömer hocayı döne döne izliyorum sevgiler kendisine bırakmasın bizi

Bu bölümü Bebar Bilim ile birlikte izleyince süper oldu

bu gün bu haliyle antik yünana giden adam cem yılmazın arog filmindeki ariftir. en fazla onu yaparsın. üzerine çok da düşünmeye gerek yok. cem yılmaz düşünmüş ve yapmış

Antik Yunan'a giden olursa aklında bulunsun. Kolaylıkla pusula yapabilirsiniz. Aristodan demirden yapılmış iğne ile demir çekiç isteyin. Bronz, tunç filan olmayacak, demir olması şart. İğneyi çekiçle ezince, mıknatıslanacaktır. İnce bir yaprak veya dal parçasına tutturup suyun üzerine koyun. İğnenin bir ucu kuzeyi diğer ucu güneyi gösterir. Pusulanın nasıl çalıştığını da bilmiyoruz demeyin. Bi kere mıknatısı keşfedince, oradan elektrik motoruna ve jeneratörüne gelmek 300 sene. Oradan bilgisayarlara 100 sene desek, İsa'nın doğumunu internetten canlı yayınlayabilirsiniz.

Ömer Hocanın gitmemesine çok sevindim. Benim babam da felsefe mezunu ve onun da adı Ömer :)) Babamla felsefe üstüne sohbetlerimiz ben 6 yaşımdayken "babiş sen yaratıcıya inanıyomusuuuuun?" diye sorduğumda bitmiş. ( Kendisi memlekette "gavur ömer, firavun ömer" olarak anılırdı ben de bu lakapların altı dolu mu diye merak etmişim demek ki :)) ) Demem o ki, kendisinden felsefe üstüne, düşünsel dünya üstüne sohbetler dinleyebileceğim yeni sürüm bir "ömer" fikri beni çok neşelendirmişti. Devam etmesi de bir o kadar daha neşelendirdi.

16:38

2.5 saat uyudum, teşekkürler hocam

Olmaz öyle saçma şey Felsefe serisini yeni keşfettim ve çok kısa sürede tüm bölümleri bitirdim. Yeni yeni felsefeye ilgi duymaya başladığım dönemde böyle bir seriyle tanışmış olmak beni çok mutlu etti. Flu Tv ve Ömer Hoca’ya teşekkür ederim. Bu bölümde konuşulan zamanda geri gitsek aslında hiçbir şey yapamayacağız konuşmasını ben de düşünmüşümdür ve videoyu izlerken aklıma gelen şu oldu: sonuçta sözel ya da sayısal tüm bilimler kollektif bir aklın ürünü ve bireyler olarak bu akla ve getirilerine sahip olamıyoruz, dolayısıyla zamanda geriye gittiğimizde aslında bundan 2000 küsur yıl önceki kollektif aklın bir parçası olacağız ve elle tutulur bir etki, fark yaratamayacağız. Tekrardan teşekkürler bu güzel seri için. :)

Videonun başında aşırı burukluk yaşadım yahu. Bitmeyeceğine cook sevindim❤

hocam rönesans´da oldugu gibi neden bilim ve felsefe ic ice degil? neden ayri ayri takiliyorlar?

Ömer hocam bırakmaktan vazgeçtiğiniz için sağolun seviyoruz sizi

17:59 -> Sokrates rakı sofrasında dostlarına sesleniyor.

Yahu yeni bölüm gelmiş haberimiz yok aloooo

Ömer hocanın kendi kanalı var mı

Muazzam...Övmek bile artık yetersiz. Bir ara bu yaptığınız tezlere konu olacak...şimdi değil ama bir gün muhakkak...

Hocam bankadan kredi çekip felsefe kurabilir miyiz?

Gerçekten de sözelciler hangi döneme giderlerse gitsinler, bir şey katabilecek mekanik zekaya ve çevikliğe sahip değiller. sadece tahıl ve kuru et türevi yemek kültürünü zenginleştirebilmek dahi akıllarına gelmez. aptal değiller ama yeteri kadar aptallıktan ötede değiller. Muhtemelen sudan çıkmış balık edasında alık alık etrafa hayranlık duymakla vakit geçirirler. Binaenaleyh mekanik çevikliğe ve eğitime sahip kişiler; ivedilikle bulundukları çevreyi yapısal ve teknolojik olarak değiştirebilir. Sözelcilerin hiç bir işe yaramadığını ise; 16 milyon nüfuslu İstanbul şehrinde yaşayanların birbirinin işini görmesi ve gönlünü etmesinden gayrı bir iş yapmayışıyla açıklayabiliriz. Garson müşteriye bakar bir şey üretmez, müşteri yemek yer bir şey üretmez, taksici yolcu taşır bir şey üretmez, yolcu evine döner bir şey üretmez, elektrikçi ampulü değiştirir bir şey üretmez vs. çoğalır gider. Sözelciler eğer kazara insanoğlundan uzakta bir yere gidecek olursanız göğe bakın. Olası felaket senaryosunda: Serseriler yağma yapar, sayısalcılar düzen kurar, sözelciler ise ancak araya kaynar. teşekkür ediyoruz.

kölelik öyle doğal yerleşmiş ki, kimse cesaret edememiş onlarda insan ulan demeye

Felsefe soyut, her hangi bir gercege dayanmadan ucup kacabiliriz. Biraz escapism aslinda. Biraz degil de baya baya escapism. Duzenli olarak dinlemek istiyoruz. Baskasi yapmazsa bunu en iyi orgutlenmis olan dinler yapiyorlar. Ifade etmek... Turkiye'de ozellikle cok konusuruz. Bazi ulkelerde bunu etkinliklerle yapiyorlar. Biz de etkinlige zaman olmadigi icin (bkz. olumcul calisma saatleri-kanunlara ragmen) yaraticiligimizi/ifade etme ihtiyacimizi konusmaya yonlendiriyoruz. Filizoflar elde olan olculerle gozlemlediklerini bir kaliba sigdirmaya calisiyorlar. Aslinda eskinin bir cesit bilimi yada "datamining"i gibi. Bilgi var ama ne anlama geliyor, yada bilgi yok nasil toplayabilirim... Sozle kusaktan kusaga aktarim. Sozsuz iletisimle de gerceklesiyor. Yani durusumuz, mimiklerimiz, mikro mimiklerimiz; sadece bilincle tasarlayip soze dokup aktarmaya calistiklarimizdan daha fazlasini aktariyorlar. Buna karsin gozlemleyerek ogrenme yontemiyle aktardigimiz hislerimiz vs dahil kisaca kendimize bir "deep shit" olusturuyoruz. Ne kadar eski bir medeniyete aitsek, ne kadar "ozunde hayvanligimiz"dan uzaklasmissak gerceklerden o kadar uzaklasmis oluyoruz. Dolayisiyla burada belki iliski kurabilecegim ari Turkce, ari Fince gibi minimum kelime ile calisan dillerin kuvveti oraya cikiyor olabilir (yine bunu felsefe nedir sorusuna alternatif bir cevapla da iliskilendirebilirim, "dunyada/dogada var olan tum imkanlardan bir kacini insan sinirlarimiz icinde secip bununla yasamaya devam etmek" gibi bir cevap olabilir. Bu da belki sozlukte felsefenin 3. veya 4. anlami olarak yer alabilir. Bu anlamlar ne kadar cogalirsa o "deep shit"in deepligi azalabilir cunku aktarilan azalir. Daha once Bager Bey'in ifade ettigi ortuk bilgi ile her yeni nesilde yeni bir eslesme kazanarak zamanin ruhuna da dogal bir adaptasyonla devam edebilir. Tabi bu felsefeyi benimsememis asiri pragmatik veya materyalist toplumlar tarafindan katledilmezlerse). Default halimiz kesinlikle sozelci. Sayisal isleri becerebilenler de bir kac tane olunca yetiyor ve digerlerinin ihtiyaclarini o sayisalcilarlarin saglayabildigi ciktilar karsilayabiliyorlar. Ornegin 1 muhendis bir makina yapar 1000 sozelci faydalanabilir. Bir mimar tasarlar binlerce kisi icinde yasayabilir. Bir doktor "yamuk" otu ne ise yarar kesfeder binlerce insan o tarifle sorunlarini giderebilirler. Sozel konular aslinda escapism (yine) ve comforting'den baska islere nadir yararlar. Ha tabi bir de "bilinc/hafiza irmagi" yaratip insanlari "message carrier" olarak kullanmayi saglarlar. Yani 1000 yil once yapilan ve yikilmis bir yapinin mimari cizimleri ortada yoksa o cizimler bir sekilde soze ve edebiyata kodlanmistir. 1000 yil sonra bir genius oraya cikip bunlari bilincli ya da bilincsiz bir sekilde cozebilir. (belki de cozemez ama cozdugunu sanir sonuc olarak yine comforting gorevi gormus olur). Yine dusununce duygulari da transfer ediyormus gibi yapabilir. Duygular da farkli organlarimizin calismlari ile ortaya cikiyorsa sadece beyin ile cozulemeyecek denklemlerin cozulmesine yardimci olur. Yine, bir noktada genius'a hizmet eder yani. Kurumlar kurumsal da olmayabilir tabi. Yani dâhi vardir ama ekosistem el vermiyorsa dahiye yapilacak muamele onun sokakta herkesin kafasina saplak attigi bir insana donusmesine sebep olabilir. Tabi kurumsal kurumlar da gerekli fakat onlar da bir sure sonra saplagi atana donusurler. Sonuc olarak cesitli kirilmalar ve carpismalar/"crash" sonuncu kendiliginden orataya cikan ekosistemler dahilerin dahiliklerini dahice kullanip oraya dahice sonuclar cikararak "kayitlara gecmelerine" imkan saglar.

Her şeyi anladım helö hölö nedir anlamadım

Sadece hayal edildiginde bile, taslarla dolu antik yunanda, mekanik, termodinamik, matematik, metalurji alanlarinda büyük atilimlar yaratilabilirmis gibi görünüyor. Mimarligin ne kadar "teknik" bir alan oldugu bence tartismali ancak bir insaat mühendisi hic süphesiz inanilmaz farklar yaratabilir.

Bu kanalı yeni keşfettim veeeee cooookk guzelllll artık hep burdayım

Doğa ve bilim felsefesi ile türklerin özellikle 15 asırdan itibaren bilime katkı vermemesi üzerine bir program süper olur.

çok iyi bir ahlak dersi

Yorumları okumasaydım ağlayarak günlüğüme yazmaya gidiyordum. Sorulara saldıran adamı çok seviyoruz.

Neden kelimeleri yutkunarak konuşuyorsunuz

Flu tv calistigi kisilerle neden problemler yasiyor?Belki bu konuda biraz dusunmek lazim. Bu adamda giderse benim icin izlenecek bisey kalmayacak.

Flu TV'nin açık ara en keyifli serisidir. Devam etmeli.

Çok iyi... Çok çok iyi... ömer hoca başka bir seviye.. Çok iyi felsefeci mıdır, iyi filozof mudur bunları bilmiyorum; felsefe benim alanım değil. Ama kafa açmak tabiri cuk oturuyor kendisine. Bu sohbet gerçekten böyle bu akışta mi oluyor, cut ile kurgu ile mi son hali bu oluyor acaba? Yani çok başka duygular uyandırıyor bu seviye bir sohbet. Hayatımın sonuna kadar da bu seviye bir sohbet içinde olabileceğimi sanmıyorum.

aristotales in vasiyetinden yeni bir bölüm daha çıkar mı hocam ?köleyi azad edin ?iktidar ilişkileri?kendine söyledikleri ve topluma söyledikleri...

Aristodan çok fazla şey biliyoruz evet ama bildiklerimizi onun gibi işleyemiyoruz. Onun sahip olduğu konseptüel sütunlara, derinliğe ve bakış açısına sahip değiliz. maalesef.

Olmaz öyle saçma psikanaliz yapılsın.

varolusculugu tamamen yanlis tanimlayan sunucuya (varolusu acikliyor-bos sayfasin kendin dolduruyorsun) (hahahaha-John Locke varolussalciligin babasidir) hicbir sekilde renk vermeden diyalogu devam ettirmeye calisan omer aygun. yani tabi bu kibarligindan ama gene de kibarca duzeltse miydi ki acaba? bu video eninde sonunda insanlara biraz fikir verme uzerine kurulu. boyle olunca diyecekler ki varolusculuk buymus omer aygun tersini soylemedi. bu tarz girisimler onemli ve keyifli, ama amaci dogrultusunda yanlis yonlendirmemek pek muhim. sevgiler.

hocamızı çok seviyoruz.

Size bir tardis lazım Hocam 😂

İlker bey 'olmaz öyle saçma evrim' yapar mısınız?

Umarım bir gün sakin ve huzurlu bir ortamda Ömer Hoca ile karşılaşıp biraz sohbet edeceğiz.

Ömer hocanın bütünlükçü bakışı felsefe, tarih ve insanın bu dünyadaki sınırlı zamanındaki beyhude çabasını çok güzel birleştiriyor. Umarım program uzun süre devam eder.

APES TOGETHER STRONG!

Omer bey cok biricik biri kiymetini bilmek gerek. Enteresan konularda tartisma devam etmeli. Hatta Yalin Alpay, Kralimiz, Modacimiz Edebiyatcimiz, Muzikcimiz :) Ascimiz hep beraber Flu Tv meydan konsepti guzel olmaz mi ?

Bilişsel süreçler-cognitive process- ki konuşma, soyutlama, öğrenme, gibi yeteneklerimiz aslında farkında olmadığımız bir hesaplama=sayma, toplama, çıkarma gibi işlemlerin sonucu değil mi? Örneğin; deneyimlemek; aslında benzer olay ve sonuç ilişkilerini pozitif/negatif tanımımıza göre sayıp, çıkarımda bulunma süreci değil mi? Dolayısıyla da insan doğasına “sayisalcilik” daha yakin olmaz mi?

Sonunda Kuhn konuşuldu

Perspektif çizim yapardım Yunanlılara, havalı olurdu 😛

Ben Eski Yunan'a gitsem direkt banka kurardim. Ilk bulan olmak bence harika olurdu, tum genetik zincirimin hayati kurtulurdu :D

Bu nasıl bir video bitimi :D

Şu alyazıyı kadırabilir misiniiiiiiiiiiiiiooooz🤣adam türkçe konuşuyor,dinleyen türkçe anliyor,üstüne türkçe altyazı koymanın anlamı nedir,üstelik yanlış yazılmiş kelimelerle😅 bir de pit pit cıkıp dikkat dağıtıyor🤣bu zulme son vermeniz umuduylan.

Bu programda cut yapmak düşünce akışını değiştiriyormuş gibi geliyor. Her kesilen yerde konuşmanın yönü ordaki duygularla ve veya duyguların eksikliğiyle, ıııı eee ööölerle değişiyor.

Gene guzel bi programdi. Keyifle izledik. Ilker hocanin gecmise gitsek, bi boka yaramazdik odakli anekdotu sahane. Cunku, herhangi bir konuda, basarili olabilmek icin, merak ve detayciligin onemine dair sahane bir ornek olmus. Ne eski, ne gunumuz yasamlarinda, hicbir ornek yoktur ki, sifirdan, sadece 1 kisinin bulup, yaptigi ya da icat ettigi bir sey, dunyayi degistirebilsin. Yasamin her doneminde, ortaya koyabilecegimiz tum oneriler, o zamanin baglamiyla sinirlandirilmis durumda. Bunun bilgiyle ya da yaraticilikla pek alakasi yok. Milyon tane dolayli ve dolaysiz etkenlerin sonucu hepsi. Yani zamanin baslangicindan itibaren, tum bilgiler, ihtiyaclar, ve deneyimlerle olusuyor malum. Bu bilgiler, katman katman, birbirleri ile etkileserek ustuste gelip, yeni sonuclar cikartiyor. O sonuclar da yeni ihtiyaclar dogurup, varolan onceki sonuclar kullanilarak, daha da yeni sonuclarin uretildigi bir yasam suruyoruz ozetle. O yuzden seytan ayrintilarda gizli zaten, ya da o yuzden her isin ya da sonucun niteliginde, detaylar cok onemlidir vs. Ozenmek, takintili ve merakli sekilde, puf noktalarini kesfedip gelistirmek, o yuzden sizi basarili kiliyor zaten. Gunumuzde kullandigimiz esyalardan tutun da, yontma tas caginda tekerlegi bile yapmak, bu detaylara ve onceki deneyimlere dayaniyor. Atiyorum tekerlegin bulundugu donemden 1000 sene onceki zamana gitmis olsaniz, (m.o. 5000 senesine diyelim) zaten birakin o donemdeki tekerlege olan ihtiyaci, bir kutuk govdesinden teker genisliginde bir kesiti nasil kesecektiniz? evet balta tekerlegin icadindan coook daha oncelerde bile var ama, sizin bildiginiz balta degil o. (buradaki videodan, mezolitik ve neolitik donemdeki iki farkli baltanin karsilastirmasini izleyebilirsiniz. yani agaci keselim diye dusunmek kolay da, capi 50 cm olan bir agaci kesmek, ondan teker yapmak hic kolay degil trpost.info/list/video/prZvb3qn2bnYY4Q.html) Yani kesici bir alet yapmaniz gerekecekti. Hadi diyelim onu yaptiniz, (ki biraz sıkar) tekerin ortasina delik acacaksiniz, tekerleri bir mile oturtup, orada sabit kalmasini saglayacaksiniz vs vs. Butun bunlar icin, her adimda farkli aletlere, oncesinde bulunmus yontem ve cozumlere ihtiyaciniz olacakti. Ha yapilamaz miydi? tekerlek ornegi icin belki. Ama gecmise gotureceginiz cogu bilgi, maalesef tekerlek ornegi kadar basit degil. :) Do the math!

Aslında konuşulan problemin cevabı basitçe "zeigeist" (zamanın ruhu). Elektrikli otomobillerin önce icat edilip sonra vazgeçilmesi ve tekrar 100 yil sonra trend olması bunun en güzel örneği. Güzel sohbetti. Seri lütfen devam etsin.

Bugünkü bilgimizle Antik Yunan’a gidip sözel olarak dünyayı değiştirme sorusundaki en büyük problem dil sorunu olurdu ama aynı dili konuşamamak değil, o dili teknik olarak bilsek bile aynı kavramlarla konuşmuyor olurduk. Bizim en temelde “insan” , “özgürlük” vs. dediğimiz ve bunun karşılığı olarak bugün kafamızda oluşan imgeler , o adamınki ile aynı değil zira.

Hocam İFAdan beri sizi takip ediyorum ve geç yazıyorum ama bi okuyun isterim. Bence Geçmişe gitme sorunuz hileli çünkü test edilemez. İki şekilde açıklamaya çalışacağım. Kelebek etkisi filminde olduğu gibi sorunuzun aksine önemsiz, bilgisiz bile olsak şimdiye dönünce bir çok şeyin değiştiğini görüyoruz en küçük çerçevede de olsa. Yani birkaç şey farklı olsaydı Star wars filminde gibi robotlar gemiler mümkün ama sosyal medya internet imkansız olabilirdi. Diğer yandan Arog filminde Arif karakterinin yapmaya çalıştığı -ki pratikte çok zeki bir insan- hızlı atlamalar ve değişimler umut ediyor o kadar icada rağmen ama filmin sonunda bunun mümkün olmadığını görüp köyü terk ediyor. Fakat bir duvara ARİF yazdığı sahnenin devamında görüyoruz ki şimdide dünyada haber oluyor tarihte değişim yaratıyor. Sonuç olarak bunu şöyle yorumluyorum biz her seferinde bunu tarihte bir gelişme olarak göreceğiz ve değişimi zaten kabul edeceğiz. Sonuçta birçok bilim adamı çağının ötesine geçmiş ve düşünsel olarak zaten gelecekte yaşıyormuş bence ve geçmişi değiştirmiş biz de onun ekmeğini yiyoruz.

Bir calculus kitabı götürürseniz epey iş yapar diye düşünüyorum antik yunanda. Tercihen yanına da basit bir buhar makinesi nasıl yapılır bilgisini ekleyin. Şu an çayımızı satürn manzaralı içiyor olurduk.

Antik yunana gidip elektrik öğretilebilir. Basit bir rüzgar, su değirmeni ve sonra elektrik motoruyla bir çok şey yapılabilir. Ya da barut. Barut çağ değiştiren bir keşif. Baruta kadar ilk çağlardan 1400lere kadar insanlar temel olarak aynı yaşadı. Amerikaya, avustralyaya avrupadan ne gittiyse onlar aslında.

Ömer hocam Eleusis mystery cult'lerde neler dönüyordu?

durmak yok yola devam 🤟

İlker Canıkligil iyi bir "diyalog kurucusu". Yoksa felsefe tarihi ders gibi anlatılsa bu kadar ilgi toplamazdı... Programda şu konuyu ele almanızı isterdim : insan fizyolojisi her gün bir çok fiziksel+kimyasal süreci barındırır: elektrik iletimi, kimyasal bileşikler, maddenin halleri, moleküler kuvvetler, osmos gibi fiziksel süreçler, vs binlerce süreç. Ama insan bilinci bunlardan habersizdir. Kullandığı teknolojiyi tanımaz. Bir makinistin ya da pilotun kullandığı aracın nasıl üretildiğini bilmemesi gibi. Dolayısıyla bilinç doğaya yabancı bir soyutlamadır, kendi doğa yorumunu geliştirmiştir ve doğanın işleyişini bilmez. Bunu öğrenme yolculuğuna da bilim diyoruz. Esas soru şu: Evrim neden kullandığı teknolojileri dna ile bilince aktarmamış/aktaramamış. Yoksa bu dna aracıyla mümkün değildi de bunu mümkün kılan yegane araç "kitap" mıydı, ya da bu araç bilim mıydı. Yine içsel değil dışsal araçlar bunlar. Kitap ya da bilim de evrimin bir sonucu olarak düşünülebilir ama dışsal olduğu için bilincin soyutlanmışlığını hala ortadan kaldırmıyor sanırım. Bilinç bilim yaparken de kendini ve doğayı izleyen bir şey. Tabi burdan tanrıya varmaya falan çalışmıyorum kesinlikle :) bir çok kavramı tartışmaya açmak için iyi bir konu olduğunu düşünüyorum, burdan devlet analojisi, yapay zeka analojisi de kurulabilir. Bu konuyu tartışan iyi bir kitap varsa öneri alabilirim. İyi programlar, Ömer hocaya selamlar :)

Flu tv içerikleri arasından en sevdiğim program bu :)

Ne pis bi herifsin. Hemen laf sokmaya çalış ESG'ye

Ayhhh😅 flu TV nin yorumunu görünce içime su serpildi. Aman hocam yapmayın etmeyin. Fikirleriniz ve bizimle paylaştığınız bilgiler bizim için çok kıymadlı. 🤗

bitmesin..

👂👀

Hocam çok tatlısınız keşke bırakmasanız, filozof diye geçinen hatta belli bir takipçi kitlesi ve üne sahip bir takım zevzeklerin olduğu şu dünyada siz adam gibi adam olmayı tercih etmişsiniz ya, ne mutlu size!

Hocam herkes için aynı değil bu etkinin boyutu ama bunu da düşündüğünü düşünmeyi istiyorum buna rağmen hala meraklar içindeyim :) bunun 2. Bölümü çekilmeli hatta her bölümdeki konular çekilmeli denilebilir fazla fazla ama bu gerçekten yetmedi ilk defa Ve taraftarlığa düşme yolunda ilk defa bu kadar hızlı yürüyorum şu an acılara yürüyor korkmuyorum çalıyor kafamda 😀😀

Ben o zaman gitseydiniz ne veya gitseydim ne olur diye düşündümde. Pil veya mimarlık veya başka bişeyden bahsetmeniz sizi “ deli”gibi göstericek. Hadda öldürülmenize gidecek bir “ ortamdasın”. Real olursak sadece şuan TRpost da yapabildiğiniz “ diyalog” yapılabilecek gibi geliyor bana sadece.

Peki hocam ne yapalim?! 😅

Düşünmenin suç olduğu bir dönemde düşünmeye teşvik etmek. Büyük cesaret.

Hocam, kısa olmuş ya, güzel gidiyordu muhabbet.

Haaaqayıırrrr Bitmesin

Ömer hocayı dinlemek için 2. Üniversite olarak felsefe okuma düşüncesi bile aklımdan geçti ki yorumu gördüm rahatladımm :) gerçekten Flu tvnin en sevdiğim serisi .💫 Tadı asla bitmez sohbetinizii dinlemenin.Felsefede soru da bitmez hem.cevap gibi.

Flu TV de neredeyse her şeyi izliyorum ama bir bölümde kafamda en çok pencere açılan program bu. Teşekkürler hocam!

MADEM DİNLEMEYİ ÇOK SEVİYORUZ O HALDE ÖMER HOCANIN KİTABINI ALARAK DESTEK OLALIM !!!!!!!!!!!!!!!

bitmeyeceğini duyunca o kadar mutlu oldum ki. ömer hocamız sayesinde felsefeye olan ilgim arttı. önceden çok çekinirdim, korkardım felsefeye karşı ama ömer hocamızın bölümlerde bahsettiği düşünürleri, kitapları not ala ala araştırdım, öğrenmeye başladım. öyle ki bugün sınavımda bile onun videoda bahsettiği konulardan yararlanarak cevapladım soruları. iyi ki varsınız ilker hocam ve ömer hocam, iyi ki böyle güzel programlar yapıyorsunuz. sizleri çok seviyoruz 💖

İlker abinin sorusuna bir sayısalcı olarak Newton’un hareket yasalarını ve değişen şeylerin matematiği olan calculusu ve bunun gibi bazı temel prensipleri verip hemen olmasa da ilerleme sağlıyacak alt yapı sağlarım .tüm bunları bizden çok daha erken bilen bir alternatif dünya hayal edelim o dünya bu dünyadan 2021 yılında çok ama çok daha gelişmiş olur yani ben gider ve Aristo’yu veya başkasını bulabilirsem matematiği onlara aktarabilirim ve bu aksiyometik olduğu için ortada inanıp inanılmayacak bir şeyde olmaz

kendime not 12:00

Teşekkürler.

İndüktif akıl yürütme felsefede muteber bir akıl yürütme midir ki, geçmişe dönünce ilk iş İndüktif yöntemle üretilmiş bir teori yani kurguyu ispat çabasına gireceksiniz? Muhtemelen vereceği tepki anattıklarınızın masal olduğunu söylemek olacaktır. Evrim teorisini ne kadar dedüktif bir bağlamda ele alıp ikna etmeye çalışsanız da her dedüktif çıkarım ancak öncülleri kadar doğruluğa sahip olacağı ve ortaya koyacağınız öncüller de ispatlanamamış kabuller olacağı için ikna ihtimaliniz sıfır olacaktır. Hocam, felsefeci olarak bilimsel bilgiye teslimiyetçi tutumunuzu, sondaki kurumlar konusundaki söylediklerinizle çelişik buldum açıkçası. Kurumlar konusundaki değindikleriniz aslında bizim bildiğimizi düşündüğümüz şeylerin hangi etiketle sunulursa sunulsun sorgulamaya açık olduğunu göstermez mi bize? Bağlantılı olarak, bilmek eylemine isnat ettiğiniz bazı şeyleri de bir felsefecinin söylemesi garip oldu. Mesela hocam biz aslında yerçekimi kanunu diye birşeyi bilemeyiz. Teknik olarak bilmemiz mümkün değil. Olsa olsa işimizi kolaylaştıran hesaplamalar yapmamıza yardımcı olduğu için böyle bir yasa icat eder ve evrenin de bu yasaya uyduğunu varsayarız. Aynı şey evrim için de geçerlidir. Mesela zamanında da belki düz dünya teorisi birtakım hesaplamaları kolaylaştırdığı için öyle olduğuna inanmak ayıplanası birşey değildi. Biz şimdi doğru sandığımız kabullerimizle kibirli bir şekilde eski dönemleri cehaletle etiketlersek, felsefi olarak da fevkalade yanlış ve çelişik bir tutum sergilemiş oluruz. Farz edelim ki günün birinde güncel inanış yanlışlanır veya verimsiz görünüp terkedilir ve belki de eski bir inanış tekrar işimize yarar hale gelip kabul görebilir. Gelecekte bizi de beyaz entariler ve akıl kıtlığıyla tasavvur etmez mi aynı yaklaşımdaki kişiler?

Bu kanal goygoy üzerine olmaya başlıyor :D

Ömer Hocam siziz Flu TV çok net olabilir. Yapmayın etmeyin üzmeyin bizleri bırakın düşünelim, bırakın da fikir yürütelim çokkkkk mu ya bize bu çok muuuğğğ hocaaam. bu arada yıllarca ibo seyredilmeye mahkum bırakılmış gençliğiz biz. ve hakkımız olanı almak istiyoruz. Ömer hocam sizin sesinizde tatlı...

"Olmaz Öyle Saçma Matematik" gibi bir program gelecek mi

Bu kanalda sanırım en sevdiğim içerik bu. Ömer hoca ile serüven devam etsin. İlker beyin de hakkını teslim edelim arkadaşlar :) :)

17:39 - 18.02 arası Sokrates ile pazardaki adamı dinleyen üçüncü kişi gibi hissettim. Üstümüzde beyazlar. 😅

Hocam felsefenin yükselişi bence iletişim kanallarının çok fazla olması ve iletşimin çok hızlı olması. İnsanlar o yüzden tutarlı bir iletişim ve düşünce yolu arıyor. O yüzden felsefe tekrar yükseliyor sanki. Bence Antik Yunan'ın milenyum versiyonu hemen kapımızda. Belki de Morfeus çıkıp gelip gerçekten "Hangi hapı seçeceksin Neo?" diye sorabilir.

İlker hocam ve Ömer hocam kozmos genlerinizi korusun.. Diamond platinum plus bir bölüm olmuş..ellerinize sağlık..

Çok kıymetli bir kanal. Tüm emeği geçenlere teşekkürler.

Ömer beyde inceden-inceye vampir ve ya seri katil yüzü gören yalnız benmiyim ?

Ne bitiyor yaaa! Kendimi keseriiiiimmm!!!

Hocam ağzınıza sağlık, lütfen devam edin 🙂

Tesekürler yayın için. Matematik üzerine bir program yaparmısınız. Matematik nedir? Sayı Nedir?......Sizin bir çok programınızın ortak noktası (Müzik, Felsefe, Fizik, Hukuk, Moda....) Matematikse. Matematik nedir?

Hocam tadında bırakacaksanız devam bölümleri Pena'da ne zaman yayınlanır (espridir linç etmeyin)